#Bursa

- Bursa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bursa haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bursa’da temiz hava seferberliği Haber

Bursa’da temiz hava seferberliği

Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı tarafından hava kalitesinin iyileştirilmesine yönelik çalışmaları artırmak, kurumlar arası iş birliğini güçlendirmek ve mevcut durumun bilimsel veriler ışığında değerlendirilmesini sağlamak amacıyla ‘Hava Kirliliği ve Çevresel Etkileri Paneli’ düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’ndeki programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra aynı zamanda Halk Sağlığı Uzmanı olan CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, akademisyenler, kamu kurumları, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. “HEPİMİZ AYNI HAVAYI SOLUYORUZ” Programda konuşan MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yeşilin, beyazın ve mavinin bir araya gelerek eşsiz bir doğa dokusu oluşturduğu Bursa'da hava kalitesinin düşük olduğunu vurguladı. Bunda kentin coğrafi konumunun, yeryüzü yapısının ve sanayi yoğunluğunun etkili olduğunu anlatan Başkan Mustafa Bozbey, “Bursa hava kirliliği açısından bugün de çok büyük bir risk altındadır. Kentimizin hava kalitesi gelecek kuşaklar için de önem taşıyor. Göreve geldiğimiz günden itibaren havamız ve suyumuz için birçok çalışma yaptık ve bunları kamuoyuyla paylaştık. Önemli çağrılar yaptık. Havamızı ve suyumuzu kimlerin kirlettiğini açıkladık. Bu konuda herkesin sorumluluk sahibi olması gerektiğini her platformda dile getirdik. Hepimiz aynı havayı soluyoruz. Havamız ne kadar temizse, insan sağlığı açısından o kadar kaliteli bir yaşam sunarız” diye konuştu. “AMACIMIZ, TEMİZ, SAĞLIKLI VE YAŞANABİLİR BURSA” Bursa’da hava kirliliğinin en yüksek olduğu yerin İnegöl olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, hava kirliliği açısından Kestel ve Gürsu’nun da İnegöl’ü takip ettiğini söyledi. Kentin farklı noktalarına yerleştirilen hava kalitesi ölçüm cihazlarıyla canlı takip yapabildiklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Bu tür çalışmalarımızı genişleteceğiz. Muhtemelen İnegöl'de ve Kestel'de maske dağıtacağız. Çünkü durum bunu gösteriyor. Hava kirliliği, insan sağlığını, yaşam kalitesini ve kentlerin geleceğini doğrudan etkileyen bir konudur. Sanayi kimliğiyle öne çıkan Bursa’da özellikle kış aylarında partikül madde değerlerinde yaşanan artış, hepimizin yakından takip ettiği önemli bir sorundur. Bizler halk sağlığını önceleyen, temiz çevreyi merkeze alan bir anlayışa sahibiz. Amacımız, halkımızın daha temiz, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir Bursa'da yaşamasını sağlamaktır” dedi. “GELECEK KUŞAKLARA KARŞI SORUMLULUĞUMUZ VAR” Yılların ihmali ve düşüncesizliği sonucu Nilüfer Çayı’nın kirlendiğini ve buna sebep olan kurumlardan birinin de BUSKİ olduğunu dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, bunun yanında 155 kaçak deşarj da tespit ettiklerini hatırlattı. Bunlara yönelik işlemlerin sürdürüldüğünü anlatan Başkan Mustafa Bozbey, “Bu süreci kararlılıkla sürdürüyoruz. Çevreyi kirleten her unsurla mücadele edeceğiz. 2026 yılı içerisinde atık su ve altyapı projelerini büyük ölçüde tamamlayacağız. Eksikleri gidererek kentimizin havasını ve suyunu korumak için gereken adımları atacağız. Ovaakça bölgesindeki atıkların da Nilüfer Çayı’na karıştığını biliyoruz. Bu konuda proje hazırladık. İnşaat süreci başladı ve kısa sürede faaliyete başlatacağız. Yıllarca bu kentte görev yapan insanların duyarsızlığı bir Bursalı olarak beni son derece üzdü. Gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz var. Çocuklarımız ve torunlarımız bu kentte yaşayacak” diye konuştu. “KURUMLAR ARASI İŞ BİRLİĞİYLE HAREKET ETMEK ZORUNDAYIZ” Hava kalitesi ölçümüyle ilgili Nilüfer Belediye Başkanlığı döneminde yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Mustafa Bozbey, dünya genelinde yaşanan iklim krizine de dikkat çekerek gerekli tedbirlerin şimdiden alınması gerektiğini vurguladı. Sorunların ancak tüm kurumların iş birliğiyle çözülebileceğinin altını çizen Başkan Mustafa Bozbey, “Kurumlar arası iş birliğiyle ve ortak akılla hareket etmek zorundayız. El ele verdiğimizde hava kirliliğine karşı daha etkili ve kalıcı çözümler üretebileceğimize inanıyorum. Düzenlenen panelin, Bursa için yol gösterici sonuçlar ortaya koyacağını inanıyorum” dedi. “BURSA’NIN TEMİZ HAVA EYLEM PLANINA İHTİYACI VAR” CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa’nın uzun yıllardır hava kirliliğiyle mücadele ettiğini söyledi. Çarpık kentleşme, endüstri ve ulaşım gibi etkenlerden dolayı hava kirliliğinin Bursa’da ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Pala, “Bursa, yıllar boyunca Türkiye genelindeki ölçüm istasyonları arasında en kirli ilk 10 kent arasında olmuştur. Nilüfer ölçüm istasyonunda partikül madde (PM10) değeri 367 seviyesine ulaştı. Bu açık bir alarm durumudur. Hava kirliliği, sadece Bursa merkezde değil, 17 ilçede ciddi sorundur. Bursa’da her yıl 3 bine yakın insan hava kirliliği sebebiyle hayatını erken kaybediyor. Çok sayıda çocuk hava kirliliğine bağlı hastalıklara yakalanıyor. Bu hastalıkların bir bölümü ömür boyu sürüyor. Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliğini sigara kadar ciddi bir sağlık tehdidi olarak tanımlıyor. Bursa’nın çok ciddi temiz hava eylem planına ihtiyacı var. Umarım hep birlikte temiz hava soluduğumuz günleri yaşarız” diye konuştu. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Ahmet Cihat Kahraman, Bursa genelinde kentsel hava kalitesini yakından takip ettiklerini, Bursalıların sağlıklı hava teneffüs etmelerini sağlamak amacıyla çalıştıklarını ifade etti. Hava kirliliğiyle mücadelede sunduğu yol gösterici destekler için Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür eden Kahraman, emeği geçenlere teşekkür etti. Program, konuşmaların ardından panel oturumlarıyla devam etti. ‘Farklı dinamikler perspektifinden hava kalitesi’ konulu birinci oturumda, Prof. Dr. Ülkü Alver Şahin ‘Kent havasının kirlilik dinamikleri ve kaynak dağılımları’, Doç. Dr. Aşkın Birgül ‘Bursa’da hava kalitesi ve emisyon kaynaklarının bilimsel değerlendirilmesi’, Derya Sarıoğlu ‘Hava emisyon yönetimi çalışmaları’, Prof. Dr. Burcu Onat ‘İç ortam hava kalitesi: Bina içi kirlilik kaynakları ve yönetimi’, Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan ‘Temiz hava hakkı ve çevresel adalet perspektifi’, Prof. Dr. Alpaslan Türkkan ‘Hava kirliliğinin halk sağlığı üzerine etkileri’ başlığında sunum yaptı. ‘Yerelde havayı yönetmek’ temalı ikinci oturumda ise, Bursa, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından ‘hava kalitesi ve izleme yönetimi’ hakkında bilgi verildi. Program, moderatörlüğünü Barış Can Üstündağ’ın yaptığı ‘Hava sohbetleri-Birlikte konuşalım: Çevre için paylaşılan sorumluluklar’ oturumuyla sona erdi.

Bursa Yıldırım’da ‘Dev’ Dönüşüm Haber

Bursa Yıldırım’da ‘Dev’ Dönüşüm

Yıldırım Belediyesi, geliştirdiği 12 kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde 2 bin 722 bağımsız yapıyı yıkarak, 3 bin 151 modern ve güvenli konut inşa edecek. Yıldırım Belediyesi, geri dönüşüm ağı çalışmalarını genişletiyor. İlçede bulunan 286 noktada, kamu sektörü, özel sektör, kamu-özel sektör ortaklıkları veya kamu destekli özel sektör aracılığıyla farklı yöntemler kullanılarak yürütülen kentsel dönüşüm projelerine devam ediliyor. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, 12 farklı bölgede yeni kentsel dönüşüm projelerine başlamaya hazır olduklarını belirtti. Mevlâna, Şirinevler, Beyazıt, Arabayatağı Mimarsinan, Ortabağlar ve Davutkadı mahallelerinde gerçekleştirilmesi planlanan projeler için hazırlıkların tamamlandığını aktaran Başkan Yılmaz, “Şimdiye kadar çeşitli yöntemlerle 5 binin üzerinde modern ve güvenli konut inşa ettik. Belediyemizce planlanan ve uygulanan toplam 20 kentsel dönüşüm projemiz bulunuyor. Bunlardan 4’ünü tamamladık, 4 tanesi ise yüzde 40 seviyesine ulaştı. Gerçekleştirilen projeler kapsamında bin 500 konut ve iş yerinin yanı sıra, 3 bin metrekare yeşil alan ve 8 bin metrekare sosyal donatı alanını ilçemize kazandırdık” dedi. TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNE KATKI Kentsel dönüşüm alanında Bursa'nın en deneyimli kurumu olduklarını vurgulayan Başkan Yılmaz, sadece binaları değil, şehir anlayışını değiştirdiklerini belirtti ve “Kentsel dönüşümün önündeki en büyük engeller yapısal ve planlamayla ilgili problemlerdi. Biz bu sorunları çözerek, Yıldırım'ın yanı sıra Türkiye'nin de kentsel dönüşüm alanında ilerlemesine katkıda bulunduk. Binaları yenilerken, burada yaşayacak bireylerin yaşam standartlarını da geliştirmek adına pek çok kazanım sağlıyoruz. Bu 20 projemiz bunun en güzel örneği. Bu çerçevede, 700 bin metrekare inşaat alanında 3 bin 799 konut ve iş yeri, 5 bin 500 araçlık otopark, 20 bin metrekare yeşil alan ve 32 bin metrekare sosyal donatı alanını ilçemize kazandırıyoruz. Yeni ulaşım koridorları oluşturuyoruz. Yeni binalar değil, yeni bir yaşam merkezi oluşturuyoruz. Geçmişin değerlerinden güç alarak Yıldırım’ın geleceğini inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Yeniden Yeşil Bursa için 15 bin nefes Haber

Yeniden Yeşil Bursa için 15 bin nefes

Bursa’da geçtiğimiz aylarda etkili olan yangınlarında yaklaşık 10 bin futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alan yok olurken; Bursa Büyükşehir Belediyesi ‘Yeniden Yeşil Bursa’ hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Çevreci ve doğayı koruyan anlayışla projeler geliştiren Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda Karacabey ilçesi Uluabat Gölü havzasındaki Subaşı Köyü’nde belediye ve iştiraklerinde görev yapan çalışanları adına hatıra ormanı oluşturarak ladin, köknar ve fıstık çamı türlerinden 15 bin 28 fidanı toprakla buluşturdu. Orman Bölge Müdürlüğü Fidan Dikim Alanı'nda düzenlenen etkinliğe, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerin yöneticileri ve çalışanları, meclis üyeleri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. “DİKTİĞİMİZ HER FİDANIN ANLAMI VE ÖNEMİ BÜYÜK” Etkinlikte konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, dikilen her bir fidanın kurumda emek veren çalışanların doğaya bıraktığı bir iz olduğunu söyledi. Yaz aylarında etkili olan orman yangınlarının yürekleri dağladığını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, yaban hayatının etkilendiğini ve doğanın dengesinin de bozulduğunu dile getirdi. Son yıllarda etkili olan kuraklığa da dikkat çeken Başkan Mustafa Bozbey, “Bursa, artık su şehri değil. Suyu tasarruflu kullanmalı, iklim değişliğinin getirdiği risklere karşı hazırlıklı olmalıyız. Doğayı korumak ve kollamak hepimizin sorumluluğudur. Bursa, son 52 yılın en kurak dönemini yaşadı. Geçtiğimiz yıl yüzde 30 civarında dolu olan barajlarımız, bugün sıfır seviyesini gördü. Her diktiğimiz fidan ve ağaç, kuraklığa karşı bir direnç oluşturacak. Diktiğimiz her fidanın anlamı da önemi de büyüktür” dedi. “İLK GÜNDEN BERİ HAYALİMİZ ‘YENİDEN YEŞİL BURSA’” Gelecek nesillere temiz hava ve temiz bir dünya bırakacak bir adım atmış olduklarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, ormanların doğanın dengesini sağladığını, su döngüsünü güçlendirdiğini, sel riskini azalttığını, sıcaklığı düşürdüğünü ve karbon emilimini sağladığını vurguladı. Daha çok fidan dikmeyi ve suyu tasarruflu kullanmayı hayatın bir parçası haline getirmek zorunda olduklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, “Göreve geldiğimiz ilk günden beri hayalimiz ‘Yeniden Yeşil Bursa’ydı. Tüm Bursalılarla birlikte Bursa’yı yeniden yeşil kimliğine kavuşturacağız. Doğasına sahip çıkan, suyunu koruyan, toprağına değer veren kent anlayışını hep beraber inşa edeceğiz. Oluşturduğumuz hatıra ormanı, kurum kültürümüzün ortak emeğimizin ve Bursamıza duyduğumuz sevginin yaşayan bir göstergesi olacaktır. Diktiğimiz fidanlar, yarın yangına karşı bir set olacaktır. Kuraklığa karşı bir direnç olacaktır. Çocuklarımız için de serin bir gölgeye dönüşecektir. Anlamlı çalışmada emeği geçen İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı’na, Orman Bölge Müdürlüğü’ne ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu. CHP Karacabey İlçe Başkanı Mustafa Utku, doğa duyarlılığı ve toplumsal sorumluluk içeren projeyi hayata geçiren Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni tebrik ederek, Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Karacabeyliler Dernek Başkanı Erkan Bilör, hatıra ormanı oluşturarak Karacabey ilçesine değer katan Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Etkinlik, fidan dikiminin ardından sona erdi.

Göçün hafızası geleceğe taşınıyor Haber

Göçün hafızası geleceğe taşınıyor

Balkanlar'dan Anadolu'ya uzanan göçün hafıza, kültür ve yaşam üzerindeki etkileri Bursa'nın toplumsal yapısında derin izler bırakmış, bu miras genç kuşakların bakış açısından geleceğe aktarılıyor. Balkanlardan Anadolu'ya uzanan göç hikâyelerinin izlerini günümüze taşımak amacıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi ve DARD iş birliğiyle gerçekleştirilen ‘Göçmen Torunların Gözünden: Balkanların İzi’ projesi, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde kamuoyuna tanıtıldı. Proje kapsamında, Balkan ve Rumeli göçmeni ailelere mensup 10 üniversite öğrencisi saha deneyimi kazanacak, kültürel diyaloğun güçlendirilmesi hedefleniyor. BAŞKAN BOZBEY, ATALARININ GÖÇ HATIRASINI PAYLAŞTI Balkan müzikleri eşliğinde Rumeli yemeklerinin sunulduğu etkinlikte konuşma yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, projeye verdikleri önemi ve bunu yaygınlaştırmak istediklerini vurguladı. Kendisinin de göçmen torunu olduğunu anımsatan Başkan Mustafa Bozbey, babasının babasının 17, annesinin babasının ise 28 yaşında mübadele döneminde Bursa’ya geldiğini anlattı. Ailesinin yaşadığı göç serüvenini ve Bursa’daki ilk yıllarını paylaşan Başkan Bozbey, dedelerinin her zaman geride bıraktıkları topraklara dönme hayali kurduğunu sözlerine ekledi. Dönüş umudu kalmayınca tamamen yerleşik hale geldiklerini belirten Başkan Bozbey, dedesinin köyünü bulma çabalarını da aktardı. “BURSA BİR GÖÇMEN ŞEHİRDİR” Bursa’nın bir Balkan şehri olarak öne çıktığını ifade eden Başkan Mustafa Bozbey, Bursa’da bir Balkan Enstitüsü kurulması fikrine destek verdiklerini belirtti. Ailesinin göçmen olduğunu yineleyen Bozbey, “Balkan göçmenleri olmasa bu denli gelişmiş bir şehir bulamazdık. Bursa nüfusunun %90’ı göçmen kökenlidir. Bu şehir, Balkanlardan ve Rumeli'den gelen insanların emeği, alın teri ve kültürüyle büyümüştür. Bursa’nın 17,5 milyar dolarlık ihracatının 12 milyar doları, Balkanlardan gelenlerin katkısıdır. Bu gerçeği göz ardı edemeyiz. Bir mübadil torunu olarak, projeden mutluluk duyuyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Balkanlarda yapılacak çok iş var. Orada birçok eserimiz bulunuyor, onlara sahip çıkmalıyız. Bursa da göçmen bir şehirdir. Bu göçmen şehirde barış, her rengi bir araya getirerek sağlanmalıdır. Bu barış, Bursa’nın gelecekteki güçlü yanlarından biri olacaktır” dedi. “BURSA BALKANLARIN BAŞKENTİDİR” CHP Bursa Milletvekili ve Balkan ve Rumeli Komisyon Başkanı Hasan Öztürk, terk ettikleri topraklara ve ailelere karşı büyük bir sorumlulukları olduğunu dile getirdi. Balkan ve Rumeli insanının büyük mücadeleler verdiğini, emek sarf ettiğini ve ağır bedeller ödediklerini ifade eden Öztürk, “Bursa Balkanların başkentidir. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de bu doğrultuda önemli bir görev üstlendi. Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın Bursa’da konumlanması gerektiğini düşünüyorum. Bursa’da bir yandan acılar ve sürgünler konuşulurken, diğer yandan ortak geçmişle geleceği yapılandırabiliriz. Ortak kültür ve tarihe sahip olduğumuz Balkan ülkeleriyle saygı çerçevesinde geleceği inşa edebiliriz. Bu kısa vadeli bir çalışma değil, bir başlangıçtır. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu, Balkanlar’da ihtiyaç duyulan barış ortamına yerel yönetimlerin öncülük edebileceğini ifade etti. Projenin önemine değinen Kırayoğlu, projeyi başlatan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Barış Özdal, proje hakkında detaylı bilgi verdi. Konuşmaların ardından projenin kapsamı ve hedefleri katılımcılara aktarıldı.

Başkanlık Kupası finalleri nefes kesti Haber

Başkanlık Kupası finalleri nefes kesti

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kurum içi iletişimi güçlendirmek adına düzenlediği ‘9. Başkanlık Kupası Personel Futbol Turnuvası’, kıyasıya mücadelelerin ardından sona erdi. Toplam 52 takımın katıldığı turnuvada final maçlarının sonunda kupanın sahibi kadınlarda ‘Ateşin Kızları’, erkeklerde ise ‘BUSKİ Abone İşleri Dairesi Başkanlığı’ oldu. Bursa’da kültürden sanata, altyapıdan ulaşıma kadar birçok alanda çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, personelin motivasyonunu artırmak amacıyla sosyal faaliyetlerini de sürdürüyor. Bu kapsamda Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı aracılığıyla ‘9. Başkanlık Kupası Personel Futbol Turnuvası’ düzenlendi. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve tüm iştiraklerin katılımıyla Merinos Stadyumu’nda yapılan turnuvada, 49 erkek ve 3 kadın takımı olmak üzere toplam 52 takım kıyasıya mücadele etti. Turnuvaya yaklaşık 800 personel katılırken, turnuvanın kadınlar finalinde ‘Ateşin Kızları’ (İtfaiye Dairesi Başkanlığı) kupanın sahibi oldu. Turnuvada ikinciliği ‘Sahanın Sultanları’ (Zabıta Dairesi Başkanlığı), üçüncülüğü ‘Su Perileri’ (BUSKİ) elde etti. Turnuvanın erkekler finalinde ise kupanın sahibi ‘BUSKİ Abone İşleri Dairesi Başkanlığı’ oldu. Turnuvada ikinciliği ‘BURULAŞ’, üçüncülüğü BESAŞ elde ederken, en centilmen takım KÜLTÜR AŞ oldu. “Bu büyük ailenin birer ferdiyiz” Turnuvanın sonunda düzenlenen kupa törenine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir yöneticileri, kurum amirleri ve personel katıldı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, turnuvaya katılan 52 takımı ve yaklaşık 800 personeli dostça mücadelelerinden dolayı tebrik etti. Turnuvaya katılan takım oyuncularının birbirlerini tanıma fırsatı yakalayıp arkadaşlık duygularını pekiştirdiğini belirten Başkan Mustafa Bozbey, bir sonraki turnuvaya daha fazla takımın katılmasını temenni ettiğini söyledi. Başkan Bozbey, “Biz tüm iştiraklerimizle birlikte Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni temsil ediyoruz. Bu büyük ailenin birer ferdiyiz. Futbol turnuvamız gibi sosyal faaliyetleri artırarak ailemizin bağlarını güçlendirmeye devam edeceğiz. Bizler, kentimizin ve kentlinin sorunlarını en aza indirmek, onların sorunlarına en hızlı şekilde çözüm bulmak için çalışıyoruz. 15 bine yakın çalışanımızla kol kola yolumuza devam ediyoruz. Her bir arkadaşımıza kentimize verdiği emeklerden dolayı teşekkür ediyorum. Ailemizin hiçbir ferdinin kötü bir gün yaşamaması dileğiyle hepinize sağlık diliyorum” diye konuştu.

Bursa Nilüfer yeni yıla hazır Haber

Bursa Nilüfer yeni yıla hazır

Nilüfer Belediyesi, 2026’ya sayılı günler kala kente renk katacak, her yaştan vatandaşı bir araya getirecek kapsamlı bir festivale hazırlanıyor. 19 Aralık’ta başlayacak olan "Nilüfer Yeni Yıl Festivali", ay sonuna kadar devam edecek etkinliklerle Nilüferlilere keyifli bir yeni yıl atmosferi sunacak. ALIŞVERİŞ, LEZZET VE EĞLENCE BİR ARADA Festival alanında kurulacak özel stantlar, ziyaretçilere hem alışveriş yapma hem de farklı lezzetleri tatma imkanı sağlayacak. Vatandaşlar, el emeği ürünlerin ve hediyelik eşyaların sergilendiği stantları gezerek yılbaşı alışverişlerini yaparken, sokak lezzetleri alanında ise birbirinden farklı tatları deneme fırsatı bulacak. Etkinlikler kapsamında özellikle çocuklar ve gençler için hazırlanan buz pateni alanı, festivalin en hareketli noktalarından biri olacak. Ayrıca festival süresince gerçekleştirilecek sihirbaz gösterileri, tiyatro oyunları, köpük partileri, bubble show (baloncuk gösterisi) ve poi flow performansları, ziyaretçilere görsel bir şölen yaşatacak. MÜZİK DOLU GÜNLER VE UFUK BEYDEMİR FİNALİ Festival boyunca kurulacak sahnede her akşam farklı bir müzik grubu veya sanatçı performans sergileyecek. İstanbul Girls Band, Safa Zakir, Gökay Işıkbol, Cansu Ayaz, Daha Neler Band ve Ritmix Show gibi pek çok ismin sahne alacağı festivalde, müzikseverler farklı tarzlarda müzik dinleme şansı yakalayacak. 13 gün sürecek festivalin finali ise yılın son gününde yapılacak. Yeni yıl coşkusunun zirveye çıkacağı 31 Aralık akşamı, sevilen sanatçı Ufuk Beydemir sahne alarak Nilüferlilerle buluşacak.

Bursa Nilüfer Belediyesi Karagöz ustası Şinasi Çelikol’u ağırladı Haber

Bursa Nilüfer Belediyesi Karagöz ustası Şinasi Çelikol’u ağırladı

Nilüfer Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı “Bursa’nın Değerleri” söyleşi etkinliğine katılan Karagöz ustası Şinasi Çelikkol, bu sanat dalıyla nasıl tanıştığını paylaştı. Karagöz sanatını Bursa’da yeniden canlandırma ve sürdürme çabalarını aktaran Çelikkol, bu sanatın uluslararası platformda tanınması için yapılan çalışmalardan da bahsetti. Nilüfer Belediyesi’nin “Bursa’nın Değerleri” kapsamında düzenlediği söyleşide Karagöz ustası, tasvir yapımcısı ve Karagöz Müzesi’nin kurucusu Şinasi Çelikkol’u konuk etti. Akkılıç Kütüphanesi’nde Mehmet Ali Dönmez’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen bu etkinlikte, Çelikkol Karagöz sanatının yurtiçi ve yurtdışında tanıtımı için girişimlerini anlattı. Karagöz sanatıyla ilk olarak ilkokul yıllarında tanıştığını belirten Şinasi Çelikkol, Hocailias İlkokulu’nda 10 kuruşa Karagöz gösterilerini izlediğini belirtti. Çelikkol, Ramazan ve sahur zamanlarında, o dönemin ünlü sanatçısı Hayali Küçük Ali’yi radyodan dinleyip takip ettiklerini de ekledi. 1960’lı yıllarda, Kapalı Çarşı yangınının ardından babasının turizm işine girişiyle Koza Han’a taşındıklarını ve Karagöz sanatıyla tanıştığını söyledi. 1965’lerde yabancı turistlerin Karagöz gösterilerini sorması üzerine, bu sanatın yeniden canlandırılması gereği düşüncesinin ortaya çıktığını dile getirdi. Çelikkol, Karagöz sanatına özellikle yabancıların ilgi gösterdiğini ifade ederek, “Bursa’da Karagöz sanatı 1962'den sonra büyük ölçüde unutulmuştu. Sadece sünnet düğünlerinde gerçekleştirilmekteydi. 1983’te Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği bir festival sayesinde, tanınmış Karagöz ustaları Bursa’ya davet edilmeye başlandı. Bu sayede Tuncay Tanboğa, Metin Özlen, Tacettin Diker ve Orhan Kurt gibi ustalarla tanıştım” dedi. 1992 yılında festival hareketini başlattıklarını ifade eden Çelikkol, Tuncay Tanboğa’nın önerisiyle Temmuz ve Eylül ayları arasında Kent Otel’de her Salı ve Cuma Karagöz oyunları sergilediklerini belirtti. Bu etkinliklere İspanyollar başta olmak üzere farklı milletlerden konukların da ilgisini çektiğini aktaran Çelikkol, bu başarının ardından 1. Ulusal Karagöz Festivali’ni düzenlediklerini ve daha sonraki festivale beş yabancı grubun katılmasıyla Karagöz’ün hızla uluslararası düzeyde tanınmaya başladığını söyledi. Çelikkol, gelecek yıllarda Karagöz’ün sürdürülebilirliği için yapılan çalışmalardan bahsederek, Karagöz oyun yazma ve afiş yarışmalarının düzenlendiğini hatırlattı. 20 kişilik bir ekip ile Milletlerarası Kukla ve Gölge Oyunları Birliği'nin (UNIMA) Bursa Şubesi’ni kurduklarını ve uluslararası platformlarda etkin rol oynayarak, ustalarıyla birlikte Belarus ve Almanya’da gösteri ve sergiler düzenlediklerini anlattı. En önemli çalışması olarak Karagöz Müzesi’nin kurulmasına öncülük ettiğini belirten Çelikkol, “Eskiden elektrik trafosu olan bir binayı müzeye dönüştürdük. Müze sadece Karagöz tasvirlerini değil, Bursa çevresindeki Türkmen Yörük kıyafetlerini ve Rumeli Türklerine ait kıyafetleri de sergiliyor” dedi. “TÜRKİYE GENELİNDE İKİ DERİCİ KALDI” Sanatı yaşatma yolunda bürokratik engeller ve yetersiz desteklerle karşılaştıklarını ifade eden Çelikkol, “Figür yapımında kullanılan derinin temini en büyük sorunlardan biri. Türkiye genelinde sadece iki derici kaldı; biri Bursa’da, diğeri Tokat’ta. Üstelik, Karagöz yapımında kullanılan deri dahi ithal ediliyor, bu durum sanatı tehlikeye atıyor” dedi. “YEREL YÖNETİMLERİN DESTEKLERİNDEN MEMNUNUZ” Günümüzde yerel yönetimlerin sanata olan desteğinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Çelikkol, Karagöz sanatının yeniden canlanmasına yönelik bu çalışmaların kendilerini mutlu ettiğini belirtti.

Bursa Nilüfer Belediyesi Karagöz ustası Şinasi Çelikol’u ağırladı Haber

Bursa Nilüfer Belediyesi Karagöz ustası Şinasi Çelikol’u ağırladı

Nilüfer Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı “Bursa’nın Değerleri” söyleşi etkinliğine katılan Karagöz ustası Şinasi Çelikkol, bu sanat dalıyla nasıl tanıştığını paylaştı. Karagöz sanatını Bursa’da yeniden canlandırma ve sürdürme çabalarını aktaran Çelikkol, bu sanatın uluslararası platformda tanınması için yapılan çalışmalardan da bahsetti. Nilüfer Belediyesi’nin “Bursa’nın Değerleri” kapsamında düzenlediği söyleşide Karagöz ustası, tasvir yapımcısı ve Karagöz Müzesi’nin kurucusu Şinasi Çelikkol’u konuk etti. Akkılıç Kütüphanesi’nde Mehmet Ali Dönmez’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen bu etkinlikte, Çelikkol Karagöz sanatının yurtiçi ve yurtdışında tanıtımı için girişimlerini anlattı. Karagöz sanatıyla ilk olarak ilkokul yıllarında tanıştığını belirten Şinasi Çelikkol, Hocailias İlkokulu’nda 10 kuruşa Karagöz gösterilerini izlediğini belirtti. Çelikkol, Ramazan ve sahur zamanlarında, o dönemin ünlü sanatçısı Hayali Küçük Ali’yi radyodan dinleyip takip ettiklerini de ekledi. 1960’lı yıllarda, Kapalı Çarşı yangınının ardından babasının turizm işine girişiyle Koza Han’a taşındıklarını ve Karagöz sanatıyla tanıştığını söyledi. 1965’lerde yabancı turistlerin Karagöz gösterilerini sorması üzerine, bu sanatın yeniden canlandırılması gereği düşüncesinin ortaya çıktığını dile getirdi. Çelikkol, Karagöz sanatına özellikle yabancıların ilgi gösterdiğini ifade ederek, “Bursa’da Karagöz sanatı 1962'den sonra büyük ölçüde unutulmuştu. Sadece sünnet düğünlerinde gerçekleştirilmekteydi. 1983’te Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği bir festival sayesinde, tanınmış Karagöz ustaları Bursa’ya davet edilmeye başlandı. Bu sayede Tuncay Tanboğa, Metin Özlen, Tacettin Diker ve Orhan Kurt gibi ustalarla tanıştım” dedi. 1992 yılında festival hareketini başlattıklarını ifade eden Çelikkol, Tuncay Tanboğa’nın önerisiyle Temmuz ve Eylül ayları arasında Kent Otel’de her Salı ve Cuma Karagöz oyunları sergilediklerini belirtti. Bu etkinliklere İspanyollar başta olmak üzere farklı milletlerden konukların da ilgisini çektiğini aktaran Çelikkol, bu başarının ardından 1. Ulusal Karagöz Festivali’ni düzenlediklerini ve daha sonraki festivale beş yabancı grubun katılmasıyla Karagöz’ün hızla uluslararası düzeyde tanınmaya başladığını söyledi. Çelikkol, gelecek yıllarda Karagöz’ün sürdürülebilirliği için yapılan çalışmalardan bahsederek, Karagöz oyun yazma ve afiş yarışmalarının düzenlendiğini hatırlattı. 20 kişilik bir ekip ile Milletlerarası Kukla ve Gölge Oyunları Birliği'nin (UNIMA) Bursa Şubesi’ni kurduklarını ve uluslararası platformlarda etkin rol oynayarak, ustalarıyla birlikte Belarus ve Almanya’da gösteri ve sergiler düzenlediklerini anlattı. En önemli çalışması olarak Karagöz Müzesi’nin kurulmasına öncülük ettiğini belirten Çelikkol, “Eskiden elektrik trafosu olan bir binayı müzeye dönüştürdük. Müze sadece Karagöz tasvirlerini değil, Bursa çevresindeki Türkmen Yörük kıyafetlerini ve Rumeli Türklerine ait kıyafetleri de sergiliyor” dedi. “TÜRKİYE GENELİNDE İKİ DERİCİ KALDI” Sanatı yaşatma yolunda bürokratik engeller ve yetersiz desteklerle karşılaştıklarını ifade eden Çelikkol, “Figür yapımında kullanılan derinin temini en büyük sorunlardan biri. Türkiye genelinde sadece iki derici kaldı; biri Bursa’da, diğeri Tokat’ta. Üstelik, Karagöz yapımında kullanılan deri dahi ithal ediliyor, bu durum sanatı tehlikeye atıyor” dedi. “YEREL YÖNETİMLERİN DESTEKLERİNDEN MEMNUNUZ” Günümüzde yerel yönetimlerin sanata olan desteğinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Çelikkol, Karagöz sanatının yeniden canlanmasına yönelik bu çalışmaların kendilerini mutlu ettiğini belirtti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.