Hırs ve açgözlülükle doğa ve çevreyi kirleten siyasiler ve müteahhitlerin eleştirildiği haberde, doğayı koruma bilincinin azalması sonucu gelecekte çevre felaketlerinin yaşanacağı uyarısında bulunuldu. Bu durumun geleceğimizi tehlikeye attığı vurgulandı.
Siyasi hırslarına yenik düşenler ve aç gözlü müteahhitlere fırsat tanıdık.
Bununla da kalmadık, çevreyi kirletenlere karşı sessiz kaldık.
Bu süreçte, utanma ya da vicdani bir çekince duymadan, büyük bir istekle yolumuza devam ettik.
Böylece hep birlikte hem ülkemizin hem de dünyanın geleceğini tehlikeye attık.
Koca okyanusları ve ormanları kirlettik, yok ettik.
Bundan daha fazlasını yaparak, pikniklerde bıraktığımız cam şişeler nedeniyle ormanların yanmasına ve yok olmasına sebep olduk.
Ama zaten sizin için orman ya da deniz önemli değil, değil mi? Gelecek nesillere kirletilmiş, harap bir dünya bırakmak mümkün.
Bu, onlara bırakacağınız yegâne miras olacak. Beklendiği gibi bu mirası sizden alacaklar.
Bir gün gelecek, içecek temiz su bulamayacak, gölgesine sığınacak ağaç kalmayacak, denizlerde balık olmayacak.
Ve açlık, kıtlık baş gösterecek.
O gün pişman olacaksınız ama bu da kurtuluş getirmeyecek.
Çünkü bu yolu siz seçtiniz. Bu karanlık geleceği hep birlikte inşa ettiniz.
Gelecek nesillere bir hikâye bırakın. Dünyanın bir zamanlar yeşil ormanlara ve temiz denizlere sahip bir cennet olduğunu, ancak bugünkü haliyle sizin bu sonuçları hazırladığınızı anlatın. Gelişmeler hoşunuza gidiyor mu?
Mevcut durumda kalmış az miktarda temiz deniz, orman ve doğa olsa da, bu ancak az sayıda duyarlı insan sayesinde mümkün.
Eğer onlar da olmasaydı, felaket çoktan kapıya dayanmıştı bile.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fatih Gülbulak
Hep birlikte başardık...
Hırs ve açgözlülükle doğa ve çevreyi kirleten siyasiler ve müteahhitlerin eleştirildiği haberde, doğayı koruma bilincinin azalması sonucu gelecekte çevre felaketlerinin yaşanacağı uyarısında bulunuldu. Bu durumun geleceğimizi tehlikeye attığı vurgulandı.
Siyasi hırslarına yenik düşenler ve aç gözlü müteahhitlere fırsat tanıdık.
Bununla da kalmadık, çevreyi kirletenlere karşı sessiz kaldık.
Bu süreçte, utanma ya da vicdani bir çekince duymadan, büyük bir istekle yolumuza devam ettik.
Böylece hep birlikte hem ülkemizin hem de dünyanın geleceğini tehlikeye attık.
Koca okyanusları ve ormanları kirlettik, yok ettik.
Bundan daha fazlasını yaparak, pikniklerde bıraktığımız cam şişeler nedeniyle ormanların yanmasına ve yok olmasına sebep olduk.
Ama zaten sizin için orman ya da deniz önemli değil, değil mi? Gelecek nesillere kirletilmiş, harap bir dünya bırakmak mümkün.
Bu, onlara bırakacağınız yegâne miras olacak. Beklendiği gibi bu mirası sizden alacaklar.
Bir gün gelecek, içecek temiz su bulamayacak, gölgesine sığınacak ağaç kalmayacak, denizlerde balık olmayacak.
Ve açlık, kıtlık baş gösterecek.
O gün pişman olacaksınız ama bu da kurtuluş getirmeyecek.
Çünkü bu yolu siz seçtiniz. Bu karanlık geleceği hep birlikte inşa ettiniz.
Gelecek nesillere bir hikâye bırakın. Dünyanın bir zamanlar yeşil ormanlara ve temiz denizlere sahip bir cennet olduğunu, ancak bugünkü haliyle sizin bu sonuçları hazırladığınızı anlatın. Gelişmeler hoşunuza gidiyor mu?
Mevcut durumda kalmış az miktarda temiz deniz, orman ve doğa olsa da, bu ancak az sayıda duyarlı insan sayesinde mümkün.
Eğer onlar da olmasaydı, felaket çoktan kapıya dayanmıştı bile.