Türk tarihinin dönüm noktalarından biri, hiç şüphesiz Bursa’nın düşman işgalinden kurtuluşudur. Milli Mücadele yıllarında Türk milletinin gösterdiği cesaret, azim ve bağımsızlık tutkusu, Bursa halkının direnişinde de kendini en açık şekilde ortaya koymuştur.

İşgal Yılları

Bursa, Osmanlı Devleti’ne bir dönem başkentlik yapmış, Türk tarihinin manevi değeri çok yüksek şehirlerinden biridir. 8 Temmuz 1920’de Yunan işgaline uğrayan Bursa, bu süreçte büyük acılar yaşamıştır. Halkın malına ve canına el konmuş, tarihi ve kültürel değerler tahrip edilmiştir. Bursa Ulu Camii’nde Yunan bayrağı açılması, Türk milletinin kalbinde derin bir yara bırakmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Bursa’nın işgali büyük bir üzüntüyle karşılanmış, hatta Meclis kürsüsüne siyah örtü serilerek bu kara gün hafızalara kazınmıştır.

Kurtuluşun Zaferi

Büyük Taarruz’un 26 Ağustos 1922’de başlamasıyla birlikte Türk ordusu hızla ilerleyerek düşmanı geri püskürtmüştür. 6 Eylül 1922’de Türk birlikleri Bursa’ya girmiş, şehir büyük bir coşkuyla işgalden kurtulmuştur. Halkın sevinci, gözyaşlarıyla karışmış; camilerde salalar verilmiş, meydanlarda dualar edilmiştir.

Bursa’nın kurtuluşu sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık yolundaki kararlılığının ve inancının bir göstergesidir. Bu kurtuluş, Anadolu’nun dört bir yanında yanan özgürlük ateşinin en parlak kıvılcımlarından biri olmuştur.

Bugün İçin Anlamı

Bursa’nın düşman işgalinden kurtuluşu, sadece bir tarihi olay değil; aynı zamanda ulusal birlik, beraberlik ve bağımsızlığın önemini hatırlatan büyük bir derstir. Her yıl 11 Eylül’de coşkuyla kutlanan bu gün, geçmişte verilen mücadelenin hatırlanması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük bir değere sahiptir.

Türk milleti için Bursa’nın kurtuluşu, vatan sevgisinin ve bağımsızlık tutkusunun en anlamlı simgelerinden biridir.