Bir sabah sessizliğinde,
Kırmızı bir gül uyandı düşünden.
Yapraklarında saklı bir sır,
Kokusu kadar derin bir özlem…
Uzanmıştı çiy tanelerine kadar,
Ama yetmezdi damlaların serinliği;
O arıyordu kendini tamamlayacak
O büyük, o sonsuz suyu.
Su ise akıyordu uzaklardan,
Hiç bilmeden bekleyen bir yüreği.
Her dalga bir haberciydi aslında,
Gülün kalbine çarpan bir nefes gibi.
Rüzgâr götürdü gülün fısıltısını:
“Gel…” dedi suya, “Ben sana meylimle doğdum.”
Su duydu bu çağrıyı, titreşti kıyılar;
Birleşti iki yarım, uyandı bir masal.
Ve gül eğildi suyun aynasına,
Suyun gözlerinde kendini buldu.
Aşk dediğin bazen budur işte:
Biri akar, biri bekler…
Ve kavuşunca iki güzellik,
Dünya sessizce gülümser.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa Berber
Gülün Suya Aşkı
Bir sabah sessizliğinde,
Kırmızı bir gül uyandı düşünden.
Yapraklarında saklı bir sır,
Kokusu kadar derin bir özlem…
Uzanmıştı çiy tanelerine kadar,
Ama yetmezdi damlaların serinliği;
O arıyordu kendini tamamlayacak
O büyük, o sonsuz suyu.
Su ise akıyordu uzaklardan,
Hiç bilmeden bekleyen bir yüreği.
Her dalga bir haberciydi aslında,
Gülün kalbine çarpan bir nefes gibi.
Rüzgâr götürdü gülün fısıltısını:
“Gel…” dedi suya, “Ben sana meylimle doğdum.”
Su duydu bu çağrıyı, titreşti kıyılar;
Birleşti iki yarım, uyandı bir masal.
Ve gül eğildi suyun aynasına,
Suyun gözlerinde kendini buldu.
Aşk dediğin bazen budur işte:
Biri akar, biri bekler…
Ve kavuşunca iki güzellik,
Dünya sessizce gülümser.