Yeni trafik yasasında yapılan düzenleme ile trafik cezalarının aşırı şekilde artırılması caydırıcı olarak görünebilir. Ancak madalyonun diğer tarafına baktığımızda oldukça kaygı verici bir tablo mevcut. Çünkü sadece para cezalarının artması, parası olana suç işleme özgürlüğü tanıyacak. Öyle ki , demokrasi ve insan hakları açısından gelişmiş olan birçok ülkede bazı trafik suçları para cezasının yanı sıra hapis cezası da içermektedir. Örneğin , alkollü araç kullanmak ve alkollü araç kullanırken birilerinin ölümüne sebep olmak, trafikte makas atarak başkalarının hayatını tehlikeye atmak, bariz biçimde kırmızı ışık ihlali yapmak hapis cezası verilmesini kapsayan suçlar içindedir. Ancak ne yazık ki ülkemizde trafikte işlenen suçların büyük bir çoğunluğu sadece para cezasına dayanmaktadır ; ehliyetsiz ya da alkollü araç kullanırken ve kırmızı ışık ihlali yaparak birilerinin ölümüne sebep olanlar neredeyse hapse bile girmiyor. Komik cezalar alıyorlar . . Hal böyle olunca da insan hayatı bu kadar ucuz mu dedirtiyor. Bazı durumlarda bu tabloyu değiştiren emsal kararlar da çıkabiliyor. Bu durum tamamen mahkeme heyetinin yetki ve inisiyatifine kalmıştır. Bir davada emsal karar çıkması, aynı şekilde işlenmiş suçların da bu şekilde ceza alacağının açık örneğidir. Suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş bir toplumda cezaların sadece paraya dayalı olması kaygı vericidir. Bir örnek verecek olursak, kapkaç suçunun cezası yıllar önce 3 yıl idi ; tabii bu suçu işleyen kişi hapiste birkaç ay yatıp çıkabiliyordu. Kapkaç olaylarının artması üzerine yeni bir yasa çıktı, kapkaç suçunun cezasının 10 yıla çıkartılması nedeniyle % 85 azaldı. Maalesef kadın ve çocuk cinayetleri konusunda da yasaların yetersiz kaldığı, üstüne üstlük iyi hal ve inisiyatif, takdir , ağır tahrik ve meşru müdafaa gibi unsurlar cezanın oldukça düşmesine sebep oluyor. Cezaların biraz daha ağırlaşması, bu suçu işleyecek kişileri eyleminden vazgeçirebilir mi? Bu konuda Adalet Bakanı'na, Meclis'e ve yargıya büyük görev düşüyor. Demokrasi , özgürlük ve adalet istiyorsak, mağdur olan kişileri yasaları güçlendirerek daha iyi koruyabiliriz. Yasalar , yasaklar ve cezalar adaletli olmadıkça toplumda huzur ve barışı sağlamak oldukça zorlaşır.